TARİHTEN SİLİNMEK

TARİHTEN SİLİNMEK
Dünü unutur,yaşadıklarımızdan ibret almaz isek bugün mutlu,huzurlu olamadığımız gibi yarınımızdan da emin olmamız,mümkün değildir.
    Millî Şairimiz Mehmet Âkif ERSOY, bakın ne güzel ifade etmiş :
    Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!/Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi? 
    Tarihi, “ tekerrür” diye tarif ediyorlar;/Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi? 
     Çok gerilere gitmemize gerek yok, bir kaç yıl önce yaşadığımız/şahit olduğumuz  olaylardandan bazıları:
   
  1)  19 Ekim 2009 tarihinde Habur'da AKP marifetiyle yaşatılan rezalet, halâ akıllardadır. Kandil'den gelen eli kanlı teröristlerin     “kahramanlar” gibi karşılanması, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin itibarını zedelemiştir. Teröristlerin, sınırdan içeri girer girmez - devlete meydan okurcasına- yaptıkları şu açıklamalar,millî gururumuzu incitmiştir: "Bizler, Kürt sorununun çözümü, onurlu bir barış ve Türkiye'nin demokratikleştirilmesi için başlatılan süreçteki tıkanıklığın önünü açarak sürecin gerçek bir barışla  Türkiye'ye gelme kararını veren barış grubuyuz.  Gelişimizin,  221. Maddeden yararlanma gibi bir amacı yoktur….." 
    Habur’da “çadır mahkemeler”kurup eli kanlı teröristleri rahatsız etmemek adına Türk Bayrakları ve Atatürk portrelerini kaldırtanlar; Türk Devleti ve Türk Milleti’ne yapılabilecek en büyük hakareti yapmışlardır.
   DÖNEMİN BAŞBAKANI’NDAN : "Habur Sınır Kapısı'nda yaşanan manzara karşısında umutlanmamak mümkün mü? Bu, bir umuttur. Türkiye'de iyi güzel şeyler, umut verici gelişmeler oluyor. Bunu son derece olumlu ve sevindirici bir gelişme olarak gördüğümü ifade etmek istiyorum."( 21 Ekim 2009)
  2)   ……..''Nedir bu süreç? Bu süreç bir çözüm sürecidir. Bu süreçte kimse bizim karşımıza Kürtlükle çıkmasın, kimse bizim karşımıza Türklükle de çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği, ayaklarının altına almış bir iktidarız……..(17 Şubat 2013 Mardin/Midyat Konuşması’ndan)
  3)    Tarih :16 Kasım 2013, Yer : Diyarbakır

"KEŞKE AHMET KAYA DA OLSAYDI"

……. Diyorum ki, ah bugün biri daha aramızda olsaydı. Bu toprakların bir başka nefesi daha aramızda olsaydı.
    Diyordu ki “Üzülme sen üzülme. Başını öne eğme. Gün olur kavuşuruz. Dert etme Diyarbakır. Ağlama sen ağlama. Kanlı bezler bağlama. Bu yangın söner bir gün. Ağlama Diyarbakır. Ey fırtınalı bayır, ey mazlum Diyarbakır. Dağlarında kızıl ateş. Alnımda kızıl bakır. Çiğdemler solar gibi, anneler yanar gibi. Dizlerine döküldüm. Ağlama Diyarbakır” Ben yandım siz yanmayın Allah aşkına diyordu. Şimdilik Hoşçakalın çözüm diyordu. Hoşça kal ey sevgilim Türkiye diyordu. Ne var ki vatana hasret, dosta hasret şekilde tam  13 yıl önce bugün bir 16 Kasım’da gurbette hayata veda etti. Ahmet Kaya’yı Diyarbakır’ın Malatya’nın evladını, Türkiye’nin sesini, sevgili dostum Ahmet Kaya’yı rahmetle yad ediyorum.
    Biz kardeşiz, biz pazara kadar değil mezara kadar, mahşere kadar biriz, beraberiz. Biz aynı coğrafyanın aynı toprakların medeniyetin mensuplarıyız.
    Bugün Şivan Perver 37 yıl sonra burada ve sağ olsun bütün sıkıntılara rağmen, hakikaten çok büyük bir sıkıntıyı yaşayan İbrahim Tatlıses kardeşimiz o da burada. Birlikte düet yaptılar….(16 Kasım 2013-Diyarbakır )
           UNUTMA !
  "Bir gün Diyarbakır'da Kürt bayraklarıyla karşılanacağımı rüyamda görsem inanmazdım. Tarihi günler yaşadık." ''Süreç istediğim gibi giderse Öcalan dahil genel af gelebilir.” “Başbakan beni Kürtçe karşıladı,bu bir milattır.”(Mesut BARZANİ-Başbakan ERDOĞAN’ın yol arkadaşı, Dışişleri Bakanı Ahmet DAVUTOĞLU’nun abisi)
   “Barzani’nin Kürdistan’ın başkenti Diyarbakır’a gelmesini ve görüşmeleri önemli buluyoruz. Kürdistan’ın sorunlarının rahatça konuşulduğu yeni bir döneme girdik. Ancak niyetler ve mesajlar yeterli değil. Bu niyet ve mesajları insanlarımız artık pratikte görmek ve diyalogun müzakereye dönüşmesini istiyor. Bu fırsatın barışa dönüştürülmesi konusunda hükümete çok önemli görevler düşüyor. Hükümetin artık Kürtleri halk olarak görmesi ve halkın taleplerini esas alan bir yaklaşım göstermesi gerekiyor.”(Ahmet TÜRK-DTK Eşbaşkanı)
 
 
 
 
 
 
 
   “Adıyaman,Şanlıurfa,Malatya,Elazığ,Erzincan,Mardin,Diyarbakır,Batman,Siirt,Şırnak,Bitlis,Van, Hakkari,Bingöl,Muş,Ağrı, Kars,Iğdır,Tunceli,Kilis,Hatay,Gaziantep.      Tayyip Erdoğan,”Kürdistan”filan dedi ya….Barzani’nin odasındaki haritada;  işte bu şehirlerimiz, Kürdistan sınırları içinde gösteriliyor. Sivas,Erzurum ve Kahramanmaraş’ın bazı ilçeleri de var…..” ( Yılmaz ÖZDİL, Hürriyet-19 Kasım 2013)
     Yukarıdaki sözler ve yazılar; 16 Kasım 2013’te Diyarbakır’da“Erdoğan – Barzani Görüşmesi”nin hangi amaca yönelik olduğu konusunda -hiç bir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde-net bilgiler vermektedir. Bu görüşmeyi allayıp pullamaya, farklı anlamlar yüklemeye kalkışmak, Türk Milleti’nin aklıyla alay etmektir.
     Başbakan, Diyarbakır’a gitmeden bir gün önce(15 Kasım 2013); “Çözüm sürecini taçlandıracağız.”demişti. Başbakan’ın bu sözünü; “Türk Devleti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü dinamitleyeceğiz, çözülmeyi hızlandıracağız.”diye anlamak daha doğru olmaz  mı? AKP Kongresi’nin Onur Konuğu, Erdoğan’ın yol arkadaşı Barzani; bu görüşmeden-ziyadesiyle-  memnun olduğunu,her fırsatta dile getirdi.
      DÖNEMİN CUMHURBAŞKANI NE YAPTI ?
“.. PKK'lıların Avrupa'daki konserlerinde, "kahpeliklerle" dolu mesajlar okuyarak konser veren, terörist başına şarkılar yazan, varlığını "bölücülüğün" dünyasına adayan bir isim olan Ahmet Kaya'ya, Sayın Abdullah Gül'ün talimatıyla müzik alanında 2013 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü, Müzik alanında "Yorumu ve söylemiyle farklı görüşlerden çok sayıda insanı bir araya getirdiği” gerekçesiyle verildi.
  "Şerefsizler Ülkesi" diyerek kendince Türkiye'yi tarif eden Ahmet Kaya'ya, Sayın Abdullah Gül "Yorumu ve söylemiyle farklı görüşlerden çok sayıda insanı bir araya getirdiği” gerekçesiyle Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nü veriyorsa, bahse konu olan gerekçede bir araya gelen insanların "şerefsizler ülkesi" görüşünde buluştukları için mi bu ödül layık görülmüştür?   Sayın Abdullah Gül de kendisini "şerefsizler ülkesinin en tepesindeki ismi" yani Cumhurbaşkanı olarak kabul  etmekte midir?   Acaba Ahmet Kaya denen adam yaşasaydı ve kendisine "şerefsizler ülkesi olarak tanımladığınız Türkiye'nin en tepesindeki isme ne  der, nasıl seslenirdiniz?" diye bir soru sorulsaydı sizce cevabı ne olurdu? Sayın Cumhurbaşkanı acaba bunu hiç düşünmüş müdür?...”    İsmail ÖZDEMİR( Ortadoğu Gazetesi,30.10.2013
   AKP  marifetiyle gelinen nokta :
  Ülkemizin bir bölgesi,bölücü terör örgütü mensuplarının kontrolüne ve insafına bırakıldı.Bunlar,o bölgede:
  1) Yol kontrolü yapıp “vergi”adı altında haraç toplamıyorlar mı? 2) Yerel mahkemelerini kurup yargılama yapmıyorlar mı ? Polis ve jandarmaya “sokağa çıkmanızı yasakladık !”demediler mi 3) Kobani yi bahane ederek 6-8 Ekim 2014’te isyan başlatıp 40’tan fazla vatandaşımızın ölümüne sebep olmadılar  mı? 4) Sözde kendi devletlerini kurmak için, bütün adımları
-pervasızca- atmıyorlar mı ?,………Soruları çoğaltmak mümkün.AKP Hükümeti ;Bütün bu olup bitenleri-adeta- balkondan seyrediyor.Yukarıda ifade etmeye çalıştığımız vahim durumun çok daha fazlasının yaşandığını,Ülkemizin o bölgesinden gelen haberler “teyit”etmektedir. Bütün bu gerçekler-açık,seçik- ortadayken Başbakan’ın; “kamu düzeninden-asla- taviz vermeyeceğiz,ülkemizin her santimetrekaresinde devlet otoritesini sağlayacağız……..”mealindeki açıklamalarını işitince ;Ben mi bu ülkede yaşamıyorum,yoksa Başbakan mı ülke gerçeklerinden habersiz? demeden edemiyorum. Beyler ! Milletin aklıyla alay etmeyi burakıp sorumluluğunuzun gereğini yerine getirin. Hiç bir Türk vatandaşı;ülke bölünsün,bölücülere taviz üstüne taviz verilsin,bebek katili İmralı’dan talimatlar yağdırsın;bu talimatlar-harfiyyen-yerine getirilsin diye AKP’ye oy vermedi.Aldatmaya,kandırmaya yönelik süslü nutuklara karnımız tok. İŞ ve İCRAAT İSTİYORUZ.Lâfla peynir gemisi yürümüyor beyler !
   Gülümseten açıklamalar :
   Başbakan Ahmet Davutoğlu, Makedonya ziyareti öncesi, Ankara Esenboğa Havalimanı’nda gündeme dair soruları yanıtladı. Davutoğlu, özerklik tartışmaları ile ilgili olarak  çözüm sürecinin “Üniter devlet” ilkesi ile yürütüldüğünü söyledi. Davutoğlu bu konu hakkında şunları söyledi:    "Bütün bu sürecin üniter devlet ilkesi etrafında yürüdüğü konusunda daha önce defaatlerce açıklamalarımız oldu. Ancak yerel yönetimlerin yaygınlaşması ve yerel yönetimlerle ilgili hususlarda da zaten hükümetimizin başta büyükşehir yasası olmak üzere yerel yönetimlere nasıl önem verdiği ve bu bağlamda nasıl adımlar attığı herkesin malumudur……”   Düzce Yerel Haber-22.12.2014
    Çözüm süreci; milletin malıdır,milletin geleceğidir…(Başbakan Ahmet DAVUTOĞLU,AKP Diyarbakır İl Kongresi konuşmasından)
    Bu açıklamaları  da işitince hazmettirme, çözülme sürecinin-hız kesmeden-devam ettiği,usta-çırak uyumunun ne denli güçlü olduğu gerçeğini unutmamamız gerektiğine inandım.
    Tarihten silinmekle mi yüz yüzeyiz?
    Sakın Unutma !  “Bir Kürt devleti kurabilseydim, Türkler’i tarihten silecektim, başaramadım.”(Lawrence, Arapları Osmanlı’ya isyan ettiren İngiliz casusu)
    Büyük Türk Milleti; ihanet çemberlerini bir bir parçalar, O’nu “tarihten silme”hayaliyle yanıp tutuşanlara,yerli işbirlikçilerine -dün olduğu gibi- bugün ,hatta yarın da gereken cevabı verir.     26 Ocak 2015
 

Ali BENLİ
Türk Eğitim-Sen Kayseri 1 No’lu Şube Başkanı
Güncelleme Tarihi: 27 Ocak 2015, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER