TBS ÇANKIRI OLAĞANÜSTÜ GENEL KURULU YAPILDI ...

TBS ÇANKIRI OLAĞANÜSTÜ GENEL KURULU YAPILDI ...
Türk Büro-Sen Çankırı Şubesi olağanüstü kongresine ilgi yogundu.Kongreye TBS Genel Başkan Yarımcıları Bayram Öztürk, Osman Eksert,21. Dönem Milletvekili İrfan Keleş,T.Kamu-Sen İl Temsilcisi Nuh Yalçın, Esnaf Odaları Başkanı Osman Karadeniz, Kahveciler ve Lokantacılar Odası Başkanı Ahmet Söğüt, Kastamonu TBS Şube başkanı A.İhsan Bayram, SP il başkanı Ömer Uzun, SP İlçe başkanı Muhammet Rüştü Ay, MHP İlçe Başkanı Vahit Öztürk, SMMO başkanı Uğur Altıparmak, Türk Ocakları Başkanı Ali Harmancı, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı İhsan Bostan, Türkav Başkanı İsa Bölükbaşı,TBS eski Şube Başkanı Kemal Özyılmaz, TYHS Şube Başkanı Erol Selci, TSS Şube başkanı Ali Bağdat, TTOS İl Temsilcisi Hasan Akgündüz, TUS İl Temsilcisi Muhittin Bayram, THS İl Temsilcisi Fahrettin Usta, ile şube yönetim kurulu ve üyelerin karılımı ile yapıldı.Kongreye Sayın Vahdettin Özcan, TKS Genel Başkanı İsmail Koncuk, TSS Genel Başkanı Önder Kahveci, TUS  Genel Başkanı Şerafettin DENİZ Milletvekilleri İdris Şahin, Hüseyin Filiz, telgrafları ile katıldılar.
Divan Başkanlığını TKS eski Genel Basın Sekreteri Ahmet Azizoğlu, Başkan Vekilliğini TES Şube Başkan Yardımcısı Emine Memiş, Katipliklerini ise TYHS Şube başkan Yardımcısı Serpil Çay ile TSS üyesi Saime Ergan yaptılar.
Şube Başkanı Metin Memiş yaptığı konuşmada;
İlaç olsa içme düşman tasından
Sakın taş attırma dost arkasından
Kim ikiyüzlüyse tut yakasından
Bir yüzüne bir de canına tükür.
 
 
Sayın TBS genel Başkan Yardımcılarım,21. Dönem Milletvekilim,siyasi partilerin çok değerli temsilcileri,sivil toplu kuruluşlarının kıymetli başkan ve yöneticileri, T.Kamu-Sen İl Temsilcim, T.Kamu-Sen’ne bağlı şube başkanlarım, il temsilcilerim, hanım efendiler, beyefendiler, basınımızın güzide temsilcileri genel kurulumuza şahsım ve yönetimim adına hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz
 
Bu günkü Genel kurulumuzun asıl amacı, sendikamıza bağlı yeni kurumların katılması ve buralardaki hızlı üyeleşmelerimiz neticesinde buradaki arkadaşlarımızın temsil edilebilmesi için genel kurulumuza gitme mecburiyeti hasıl olmuştur.
Önceki yönetimlerimizde yer alan Sayın Ali Aşıkoğlu, Mustafa Kapusuz, Selami Öztürk, Leyla Yamuç, Murat Oruç, Mustafa Uludağ, Osman Metin, Ümit Söğüt ve İsmail Açıkgöz’e huzurlarınızda yapmış oldukları hizmetten dolayı çok teşekkür ediyorum. Onlarla yol arkadaşlığı yapmaktan bahtiyar olduk. Bundan sonraki tüm faaliyetlerimizde bu beraberliğimiz ve birlikteliğimiz aynen devam edecektir ve bu emeği geçen arkadaşlarımıza bir alkış istiyorum.
Değerli mücadele ve yol arkadaşlarım!
Türkiye Kamu-Sen, Türk Büro-Sen 23 yıldır sendikacılık yapmaktadır.
Hak aramanın, haksızlığa karşı mücadele etmenin, güçsüzün yanında olmanın, ekmek kavgasının kutsallığına inanıp ve de  sendikacılığa da bu gözle bakanların sendikasıdır.
Sendikacılık öncelikle ciddiyet ister, fedakarlık ister, emek ister, emeği hakkı her zeminde savunacak cesaret ister, güce ve güçlüye değil üyeler adına tavır ister.
.Boş çuval dik durmaz.Çavdar unundan baklava olmaz.
Kamu çalışanlarının nasıl bir sendikacılık anlayışı istediği önemli. Kamu çalışanları ekonomik ve sosyal hakların mücadelesini yapan bir sendikacılık mı istiyor, yoksa siyasi iktidarlara teslim olan, ekonomik ve sosyal kazanımların kaybedilmesine sessiz kalan bir sendikacılık anlayışı mı istiyor?
Kamu çalışanlarının öncelikle buna karar vermesi lazım. İşte Türkiye Kamu-Sen’liler asla haksızlık karşısında susmayacak, sinmeyecek susan dilsiz şeytan olmayacak.
 
Hükümet kamu çalışanlarını unutmuştur.Hükümet yaptığı hiçbir çalışmada kamu çalışanlarını hesaba katmıyor.
Bu milletin, bütün herkesin hakkını hukukunu savunacak sivil toplum kuruluşlarına  ihtiyacı bulunmaktadır. Bu sivil toplum kuruluşlarının en önemlilerinden biri de  Türkiye Kamu-Sen’dir. Konfederasyonumuz; ahlaksızlığa, alın teri hırsızlığına, namussuzluğuna geçit vermemenin mücadelesini yapmıştır ve yapacaktır.
Tüm kurumlara vekâletle yönetici atanıyor. Yandaş memur oluşturulmak için her türlü gayret sarf ediliyor. KPSS NİN DIŞINDA KAMUYA kanunların arkasından dolanarak sınavsız 20.000 NİN üstünde memur alımı yapılmış.Bütün bunları asla doğru bulmuyoruz.Şimdilerde ise  anayasayı değiştirerek iş güvencemiz elimizden alınmanın hesabı yapılmakta. İşte tam bu noktada; mücadelemiz, ortaya koyduğumuz yüreğimizle, kimseden esirgemediğimiz sevgimizle, her durum ve şartta birbirimize verdiğimiz destekle, güvenle ve bu uğurda feda ettiklerimizle anlam buluyor, değer kazanıyor.
Açıkça ifade ediyoruz ki biz;
Kişisel çıkarlarını değil, Türk memurunu öncelik alan,
23 yıldır adam gibi sendikacılığın nasıl yapıldığını dost düşman herkese gösterdik. Şimdi de aynı gaye ile hareket ediyor ve ufku küçük sendikalara diyoruz ki:
Ne yaparsanız yapın, asıl gayeniz memurlarımızın hak ve menfaatlerinin korunup gözetilmesi olsun ve bu yoldan asla sapmayın.
Yapmamız gereken şey, iyiye iyi, kötüye kötü, dürüstte dürüst, hakka hak, hırsızlığa hırsızlık, hırsıza hırsız demek. Bu kelimelerin ve kavramların içini boşaltmadan, hangi düşünce ile olursa olsun siyasi taraftarlık düşüncesi ile sapmadan saptırmadan doğruyu söylemek.
En çok korktuğum eğilip bükülmek.
Yaşım ilerliyor, umarım sadece sırtımız kamburlaşır, bükülen sadece belimiz olur. Yeter ki, içimizdeki değerlerimiz, doğrularımız eğilmesin, kırılmasın. Bu zor zamanlarda eğilirsem, eğilirsek, el atın bana, destek verin bana, el atalım bir birimize.
Akif’in mısralarıyla;
‘Son gün olmasın dostum, çelengim top arabam;  
 Alıp beni götürsün tam dört inanmış adam!’
Değerli mücadele arkadaşlarım;
Sadece güçlü oldukları için haklı olduğuna inandırma gayretlerine, göz boyamalara, alğı oluşturulmasına  hiç bir zaman kanmadım.
Hep haklının, mazlumun yanında olmaya koştum, koşalım.
Bu dünyada kaybetmek pahasına da olsa…
Ucuz hesaplar peşinde koşup, siyasi çıkar gözetip kul hakkı yemeyin.
Ben Metin MEMİŞ im ama aynı zamanda Türk Büro-Sen Şube başkanıyım.Eğer bize bir davet geliyorsa Üyelerimin adına gelmekte.Biz şu ana kadar gelen bütün davetlere mümkün olduğunca katılmaya çalıştım.Neredeyse bütün siyasi partilerin davetlerine katıldım.Saadet  Partisi, CHP, AKP kongrelerine katıldım ve yarın da MHP nin kongresine katılacağım.Biz bunları yaparken her ne sebeple olursa olsun üyelerimizin gönül verdiği siyasi teşekküllerde onlar adına temsil etmekten hiçbir zaman gocunmadım, gocunmam da.
Büyük olmak istiyorsanız hakkı tutup kaldırmanın mücadelesini yapın, adam gibi sendikacılık yapın.
Bu nedenle herkesi;
  • Kimseyi ötekileştirmemeye,
  • Toplum içinde ayrıcalıklı, torpilli kesim yaratmamaya,
  • Bizi biz yapan değerlere sahip çıkmaya,
  • Hesap vermekten kaçmamaya,
  • Kurumlarımızı yıpratmamaya,
  • Güvenimizi zedelememeye,
  • Hak mücadelesi veren konfederasyonumuza destek olmaya davet ediyoruz.
Türkiye Kamu-Sen, demokrasinin bir gereği olarak gördüğü gerçek sendikacılığı ve memurlara da toplu sözleşme ve grev hakkının birlikte tanındığı bir uygulamayı istemektedir.
Değerli arkadaşlar, biz;
  • Güçlünün haklı olduğu değil; haklının güçlü olduğu bir ülke istiyoruz.
  • Değerlerimize saygılı, dünya standartlarında bir hayat tarzı istiyoruz.
  • Kendisi ve ailesinin, insanca yaşamasına yetecek düzeyde ücret alan kamu çalışanı görmek istiyoruz.
  • Şeffaf ve adil bir yönetim istiyoruz.
  • Baskılardan kurtulmuş, çalışma barışını sağlamış, yönetime katılma hakkı olan çalışanlar görmek istiyoruz.
  • Geleceğe güvenle bakan, birbirine saygılı, mutlu, müreffeh bir toplum istiyoruz.
Bizler doğrudan ve haktan yanayız.
Doğru neredeyse, biz de oradayız.  Onun için açıkça diyorum ki; “Biz her şeye karşı değiliz, biz her şerre karşıyız”.
İçimizde kin yok. Egomuzu, hırsımızı bir tarafa bırakarak sendikacılık yapıyoruz.
Bu nedenle kamu görevlilerinin haklarını kim daha ileri götürüyorsa, ayrım yapmadan onlara teşekkür ederiz.
Değerli mücadele ve yol arkadaşlarım!
Bağa bak üzüm olsun, üzümü yemeye yüzün olsun.
-Sendikal faaliyetlerimiz ile ilgili olarak çalışma anlayışımız, faaliyetlerimiz, gayretlerimiz ile bunları yerine getirirken sendika genel merkezinden başlayarak şubemiz yönetim, denetim, disiplin kurulu, kadın kolları yani hepimiz, bizlerde ilçe-işyeri temsilciliklerimizle birlikte daha çok çalışmak ve gayret etmemiz gerekiyor.
Başarısızlığın iki sebebi vardır:
-Birincisi işe ciddi başlamamak diğeri ise; erken vazgeçmektir.
Sendikal mücadele çileli ve meşakkatlidir.
Sendikal mücadele aktif olmayı gerektirir,
İrade gösteremeyen, tavır alamayan, kararların arkasında duramayan, mücadelesini savunamayan bir anlayışla yürütülemez.
Yapılırken heyecan duyulmayan işlerde başarı olmaz.
Sendikal faaliyetlerimize her türlü olumsuzluklara rağmen katkı sağlayan siz değerli yol arkadaşlarımıza üyelerimize teşekkür ederek, şükranlarımızı sunuyorum.
Aynı dili değil aynı duyguları paylaşanlar anlaşılabilir.
Çok şükür utanacak saklayacak çekinecek korkacak bir şeyimiz yoktur. Alnımız açık başımız diktir. Bizim mücadelemiz çalışanlarımızın sıkıntılarını çözmek için hak arama mücadelesi, kardeşlik ve birlik mücadelesidir.
Bunun için hepimiz :
   - Nasıl katkıda bulunurum,
   - Kiminle yol alırım,
Sorularına verecek samimi cevabımız olmalı,
 Buradan inşallah alacağımız pozitif enerji ve mesajlarımızı, üyelerimize, Türk Milletine  ileterek onlara sevgi ve saygılarımızı götürelim.
Büyük insan; yük olan değil,  yük çekendir.
Hangi işi yaparsanız yapın iyisini yapın, hem de en iyisini. Belki de binbir güçlükle buldunuz işinizi. Ücreti de beklediğimiz gibi değil, düşük. Ama inanın Çalıştığınız her an işin hakkını vermelisiniz. İşte bu ekmek teknesine saygıdır. Milletini en çok seven işini en iyi yapandır.Ekmek teknesi, saygıyı gerektirir.
Kazandığınızın her zerresini helal kılın ve ekmek teknenize sahip çıkın.
Hepsinden öte, ekmek teknenize saygı gösterin ki, o da şu kir ve pas dolu dünya deryasında sizi baş üstünde tutsun, sizi zillete, sizi minnet denizine düşmekten korusun. 
Adı üstünde ekmek teknesi... 

Siz onu sayın ki, o da sizi varlık deryasında minnetsiz ve zahmetsiz yüzdürsün.
Babamdan dinlemiştim:
Kendisi de devlet demir yollarına giren oğluna der ki babası, ‘devlet işinde müsamaha gösterme, ben de olsam ne gerekiyorsa yap’. Bu sözün üzerinden epey bir vakit geçer. Bir gün baba işe geç gelir. Kontrolü yapan da oğuldur. Hemen deftere işler babasının 25 dakika geciktiğini. Amirlerinin sorgusunda soyadı benzerliği dikkati çeker. Sorarlar babaya, ‘bu kim?’ ‘Oğlum’ der. ‘Kızdın mı’ derler oğluna? ‘Ne kızması, ona ben söyledim böyle yapmasını. Hak ve adalet karşısında baba da oğul da birdir el de. Yoksa adalet adalet olmazdı ki...’
Aşık Veysel’in dediği gibi ışıklar söndüğünde ‘dostlar bizi hatırlasın’... 
Etrafımızın hızla kirlendiğinin farkındayım. Özdemir Asaf’ın dediği gibi; ‘bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler’. Değerleri altüst eden bir kalabalığın hızla etrafı kapladığını da üzülerek görüyorum. Bu problemleri, bu dertleri konuştuğumuz insanların kaçışlarına,vurdum duymazlığına, teslim oluşlarına da malesef şahit oluyorum. Ne yazık biraz ümitsizlik, biraz hüzün kaplamış herkesi. 
‘aşk ağlatır – dert söyletir’. 
İyi insanlar, pusula insanlar var ya.... Allah bilir kıyamet işte onların yüzü suyu hürmetine erteleniyor.
Hani koca koca dalgaların arasında sahile kazasız belasız ulaşmak isteyen gemiler vardır ya... Işık yoktur, gece karanlıktır, pusula bozuktur... Ama işte oralarda bir yerde bir deniz feneri vardır... Küçücük bir ışıktır verdiği uzaklara.... Ama işte o ışık sayesinde gemi de kurtulmuştur, içindekiler de... İşte Türkiye Kamu-Sen Türk memurunun pusulasıdır, ışığıdır.
Biz de öyle olmaya çalışıyoruz, gücümüz yettiğince... Ama biliyorum ki bir küçük mum kadardır ışığım. Asıl sizlerin ışığını bekliyorum, hepiniz birer yıldız olun.
Ayrılıkları çoğaltmayın. Yeniden sevmeyi, sarmayı öğretin.
Sevin, kucaklayın, sarın...Size de, bana da yakışanı budur.
Türkiye Kamu-Sen, TÜRK BÜRO-SEN,
– Milli ve Manevi Değerlere bağlı, Gücünü Üyesinden alan
– İLKELİ, KARARLI, SORUMLU SENDİKAL HAK ARAMA MÜCADELESİ VEREN BİR SENDİKA
– Güne ve Güçlüye göre hareket etmeyen, 
– Doğru nereden gelirse gelsin alkışlayabilen, 
– Yanlışta nereden gelirse gelsin karşı çıkabilen bir sendikadır.

– Bir kez daha yineliyorum.
   Biz her şeye karşı değil, biz her şer’re karşı çıkıyoruz
– Üyesi adına korkmadan tavır koyabilen, 
– Bir üye kaydetmek için yalana ve kandırmaya pirim vermeyen,
– Ahlaki değerleri yaşamaya çalışan ve yaşatmak için mücadele eden bir SENDİKADIR.

– Yapamayacağını vaat etmeyen, 
– Yapabileceğinin de sonuna kadar arkasında duran bir SENDİKADIR 
– Sendikal birlikteliği siyasi birliktelik gibi değil, Hak arama yeri gibi gören bir sendikadır.İşte onun için diyoruz ki;İster AKP’li ister MHP’li, ister CHP’li ister SP olun ama ne olursunuz Memur-senli olmayın diyoruz.

Sendikamız;
–Çalışanlar arasında sendikal hiçbir ayırım yapmaz,
– Üyesinin hak ve menfaatlerini korumak için mücadele eder,
– Söylem ve eylemleri ile çalışanlarının gür sesi ve gerçek temsilcisidir.
– Haksızlık ve hukuksuzluk içindeki kişi, kurum ve kuruluşlara karşı asla boyun eğmeyen, hakça bakışı, hakça anlayışı, hakça paylaşımı sağlamak için mücadele eden sendikadır.
– Her türlü idari ve siyasi baskılara karşı ilkelerinden ve duruşundan asla taviz vermeyen güçlü bir sendikadır.

Çalışanlarımız artık gerçeği görmeli, sendikal duruşunu kararını yeniden gözden geçirmelidir.Memnun-sen, malum sen’lilere tekrar sesleniyorum
Sahi siz hala oradamısınız?
“İnsanların en hayırlısı insanlara hizmet edendir”  Peygamber (s.a.v) buyruğunu kendine hayat tarzı olarak benimsemiş hizmet odaklı bir sendikal anlayışıyla bütün sendikalara fark atmaktadır.

Sözlerime Peygamberimizin güzel duasıyla son vermek istiyorum.
“Allahım !Kendi huzurunda da kullarının huzurunda da mahçup etme, senden başkasına da muhtaç etme!
Allahım! Aklımızı ilmimizi sevgimizi artır ömrümüzü bereketli ve itibarlı kıl..!
Allahım!Bütün işlerimizin sonucunu güzel eyle! Dünyada rezil olmaktan, ahrette azabından bizi koru. Amin.
Farkımız gayretimiz iyi niyetimiz olmalıdır.
Sorumluluk bilincimiz, ilkelerimiz ve ahlakımız olmalıdır.
Yılmadan, mücadeleye devam.
Hareketimize yapacağınız değerli katkıları bekliyor saygılar sunarken,
 
Ölürsen de hak yedirme, hak yeme;
Aka kara, karaya da ak deme.
Adaletten ayrılırsa mahkeme,
Bir hakime bir de kanuna tükür.

Onun için Türk Büro-Sen’liyiz, onun için Türkiye Kamu-Sen’liyiz.
Ne mutlu Türk Büro-Sen’liyim diyene
Ne Mutlu Türküm diyene!
                                                                                              Metin MEMİŞ
                                                                                              Türk Büro-Sen
                                                                                              Çankırı Şube Başkanı
Daha sonra Genel Başkan Yardımcıları Bayram Öztürk, Osman Eksert söz aldılar.Yapılan seçimde Yeni Yönetim Kurulu şu isimler seçildi.Metin MEMİŞ, Hüseyin Özden, Erol Demir,Yüksel Demirbaş,Bekir Eraslan, Yakup Eskimez ve Feyzullah Karadeniz.
Güncelleme Tarihi: 15 Şubat 2015, 00:00
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER