Şafak öğretmenin abisinden mektup var

4 ay önce yakalandığı kanser hastalığından yaşamını kaybeden Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu kurucularından Şafak Bay’ın abisi Ufuk Bay, Şafak öğretmenin mücadelesini sürdürüyor.

Şafak öğretmenin abisinden mektup var

Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu kurucularından ve ataması yapılmayan öğretmenlerin simgesi haline gelen Şafak Bay’ın mücadelesi abisi Ufuk Bay’la devam ediyor. Ufuk Bay’ın focushaber sitesine gönderdiği mektup ataması yapılmayan öğretmenlerin çığlığını bir kez daha bizlere taşıyor.
Bay’ın mektubunu aynen yayınlıyoruz:

“Ben Ufuk BAY 4 ay önce kemik kanserinden kaybettiğimiz Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu'nun kurucusu ve temsilcisi Şafak BAY'ın (şafak öğretmen) abisiyim.

Ataması yapılmadığı için 21'i intihar olmak üzere hayatını kaybeden 27 öğretmen ve Şafak BAY anısına çekilen ATAMA İZİNDEYİZ filmi 15 bin izleyiciye ulaşırken facebook'ta 10 bin kez paylaşılarak her izleyen 3 kişiden 2'sinin paylaşması gibi bir rekora imza attı.

Atama İzindeyiz filminde birbiriyle kesişen 4 hayat hikayesini anlattık, bu hikayeler birbirinden bağımsız 4 gerçek hayattan esinlenerek oluşturuldu. İşin üzücü tarafı sadece bu hayatların bizim çevremizde yaşanması ve filme koyamadığımız birçok hikayenin olması. Bu durum bizi duymadığımız görmediğimiz ne hayatlar yaşanıyor ve belki son buluyor düşüncesi içine itti.

ATAMA İZİNDEYİZ filminin galası ve internette yayınlanmasının ardından gelen VAN depremi dolayısı ile filmin duyurulması için çalışma yürütmek üzere düşündüğümüz çalışmaları askıya aldık. Gündemin can yakan yoğunluğu arasında kimseyi kendi derdimizle meşgul etmek istemedik fakat bizim de büyük bir derdimiz var: 300 binden fazla öğretmen atama bekliyor. Sınava 230 bin öğretmen girdi, bu durum, birçok öğretmen adayının artık sınavdan umudunun kalmadığı manasına geliyor.

Bu yıl 55 bin atama sözü verildiği için insanlar çalıştıklaır işlerini bırakıp sınava hazırlandılar ama Milli Eğitim Bakanı verilen sözde durmayarak 11544 atama yaptı, ki bu atamaların bir kısmı kurumlar arası atamalardır.

Geceleri rahat uyuyabiliyor musunuz?
Bu atama döneminden sonra bildiğimiz 2 intihar mevcut, birisinin öldüğünü biliyoruz, diğerinin akıbeti hakında bilgimiz yok. Hükümet yetkililerinden ve özellikle Milli Eğitim Bakanı'ndan soruyoruz: Özür dilemeniz neyi, ne kadar değiştirir?

Bir babanın çocuğunun üzerine toprak atarken yaşadığı acıyı unutmasını sağlayabilir misiniz?

Bu ailelerden birebir özür dilendi mi?

Bu konuda sorumluluk, suçluluk duyuyor musunuz?

Geceleri rahat uyuyabiliyor musunuz?

Bu soruların cevaplarını çok merak ediyoruz. Atamalarımızın yapılmasından daha çok merak ettiğimiz konular bunlar.

Ve çok merak ediyoruz; Devletimizin verdiği sözlere güvenemeyecek miyiz? Bir söz verip sonra özür dileyecekler mi yine, herhangi bir düzeltme yapmadan?

29 milyarlık deprem vergisi eğer eğitim alanında da kullanıldıysa, 300 bin öğretmenin işsiz olması ve hala bazı okullarda 3-4 sınıfın birleşik şekilde ders görmesinin nedeni ne?

“Artık Bakan'la görüşme talebimiz yok”
Şimdiye kadar Milli Eğitim Bakanı ile görüşme taleplerimiz vardı; DEVLETİN VERDİĞİ SÖZE GÜVENİRDİK...

Artık Bakan'la görüşme talebimiz yok. Çünkü verilen sözlerin yerine getirilmesi üzerine şüphelerimiz var.

"150 bin öğretmen açığımız var" dendikten sonra, "80 bin" en son "40 bin öğretmen ihtiyacımız var" diyebilen bir Bakan var karşımızda...

Kişisel bir şey yok diyebilmeyi çok isterdim ama durum çok kişisel. 300 bin öğretmenin hepsinin Bakan'la kişisel sorunu var.

Ya da ailelerinin.

Ama en çok da hayatını bu sınav sistemi yüzünden kaybeden 27 öğretmenin ailesinin.

Ataması yapılmayan öğretmenler hakkında bazı notlar
*Ücretli öğretmenlik yaptıkları taktirde 10-12 gün sigorta yatırılıyor, yani devlet sigorta çalıyor.

*Ücretli öğretmenler emekli olabilmek için 60 yıl çalışmak zorunda

*Yaz aylarında ve bayram tatilleri gibi dönemlerde ücretli öğretmenler maaş alamıyorlar.

*Okullarda meslek dışı işler yaptırılması halinde ses çıkarma hakları yok. Eğer çok ihtiyaçları varsa bunları yerine getirmek zorunda kalabiliyorlar.

*Bir ücretli öğretmenin işten çıkarılması için yapılması gereken şey müdürün ağzından,"ilişiğini kesin, derhal..." sözünün duyulması

*Ücretli öğretmenler ayda 200-700 Tl arasında maaş alabiliyorlar.

*Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde çalışan her 9 öğretmenden 1 i ücretli öğretmen statüsünde.

*Dershanelerde 2002 senesinde öğretmen maaşları 3000-3500 TL civarında değişiyorken şimdilerde kadrolu dershane öğretmenlerinin maaşları 1500-2000 lira arasında değişiyor. Dershanelerde öğretmenler 300 tl maaşla stajyer olarak çalıştırılıyor. Daha dramatik kısmı ise Fen Edebiyat bölümünden mezun olup öğretmenlik için formasyon almayanlar, dershanelerde 300-500 TL'ye sigortasız olarak çalıştırılabiliyor (öğretmen olarak gösterilemedikleri için sigortalarının yapılması olası değil)

*Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri, dershanelerdeki çalışma şartlarını incelemek yerine sadece performans çizelgelerini takip ediyor.

*2002 - 2011 yılları arasındaki gidişatı incelediğimiz zaman, ister bilinçli bir şekilde olsun ister bilinçsiz, devletin öğretmenleri dershane sahiplerine peşkeş çekmek adına bir takım politikalar izlediği görülüyor.

*Mevcut 300 bin öğretmen boşta, 2012 yılı için 40 bin atama sözü çıktı. Eğitim fakültelerinden mezun olacak kişi sayısı 60 bin...

*Açık Öğretim Fakültelerinden mezun arkadaşların da artık öğretmenlik yapabildikleri konusunu açmak bile istemiyoruz.

Hükümetteki saygıdeğer büyüklerimiz eğer bu sorunlara bir çözüm bulacaklarsa, hemen şimdi programlarını açıklasınlar.

Eğer bu işi beceremeyeceklerse eminiz ki planı programı olan birileri daha başarılı olacaktır. Daha fazla insanın ölmesine neden olmayacak birileri çıkacaktır.

ATAMA İZİNDEYİZ filmini www.atamaizindeyiz.com sitesinden izleyebilirsiniz”






Güncelleme Tarihi: 10 Kasım 2011, 00:00
YORUM EKLE
YORUMLAR
erkan
erkan - 12 yıl Önce

yok artık yaa bir insanını ölümü üzerinden bu kadar. sömürü yapılamaz. yazıklar olsun

SIRADAKİ HABER